Dizi İncelemesi: Emily in Paris
Romantik komedi-drama türündeki Netflix dizisi Emily in Paris izleyiciyi Paris’in büyüleyici sokaklarında bir maceraya davet ediyor. Başroldeki Emily Cooper, Chicago’daki monoton hayatından Paris’in büyüleyici dünyasına sıçrayan, enerjik ve neşeli bir genç kadındır. Pazarlama uzmanı olarak işinde başarılı olan Emily, Paris’teki yeni şubesine transfer olduğunda, birbirinden renkli karakterlerle dolu bir dünyaya adım atar.
Karakterler:
Emily Cooper: Amerikan idealizminin temsilcisi gibi görünse de zamanla Paris’in gerçekleriyle yüzleşirken ve iş dünyasının acımasızlığını deneyimlerken derinlik kazanır. Tutkulu ve yaratıcı biri olarak, işine adanmışlığı ve hedeflerine olan bağlılığıyla dikkat çeker. Ancak içsel çatışmaları ve duygusal karmaşaları da göz ardı edilemez. Fransız kültürüyle çatışırken, aynı zamanda bu kültürden öğrenmeye de açıktır, bu da karakterinin gelişimini ve izleyicinin ona bağlanmasını sağlar.
Sylvie Grateau: Emily’nin işvereni olan Pazarlama Şirketi Savoir’un patronudur. İlk başta soğuk ve mesafeli görünse de aslında işine ve çalışanlarına değer veren biridir. Profesyonel ve sert bir imaj sergiler, ancak zaman zaman duygusal zorluklarla mücadele ettiği de görülür.
Gabriel: Emily’nin apartmanında yaşayan yakışıklı şef. Emily’nin romantik ilgi alanı ve aynı zamanda en yakın arkadaşlarından biri haline gelir. Onunla yaşadığı duygusal karmaşalar, dizinin temel çatışmalarından birini oluşturur.
Camille: Emily’nin apartman komşusu ve hızla yakın arkadaşı olur. Sıcakkanlı, samimi ve pozitif bir karakterdir. Emily’nin Paris’teki hayatında bir rehber ve destekçi rolünü üstlenir.
Mindy: Emily’nin iş arkadaşı ve dostudur. Fransız kültürüne daha aşina olan bir karakterdir ve Emily’ye adaptasyon sürecinde yardımcı olur. Canlı, eğlenceli ve maceracı bir kişiliği vardır.
Emily in Paris, sadece bir şehirde geçen bir hikâyeden daha fazlasını sunar. Paris’in büyüsü, iş dünyasının gerçekleri ve kültürel farklılıkların getirdiği zorluklar, diziyi izleyici için çekici kılan temel unsurlardır. Emily’nin maceraları ve ilişkileri izleyiciyi ekrana bağlarken, Paris’in romantik atmosferi de dizinin ruhunu oluşturur, izleyiciyi Fransa’nın başkentine bir yolculuğa çıkarır.
Emily in Paris hakkında otoritelerin ve eleştirmenlerin farklı yorumları olmuştur.
Emily Nussbaum (The New Yorker): Emily Nussbaum, diziyi “yüzeysel bir fantazi” olarak nitelendirmiş ve karakterlerin ve hikâyenin inandırıcılığı konusunda endişelerini dile getirmiştir. Ancak aynı zamanda dizinin izleyiciyi eğlendirdiğini ve Paris’in atmosferini başarılı bir şekilde yakaladığını da belirtmiştir.
Daniel D’Addario (Variety): Daniel D’Addario, diziyi “kâğıt üstünde komik” olarak tanımlamış ve Lily Collins’in performansını övmüştür. Ancak dizinin karakterlerinin ve hikayesinin derinliğinden yoksun olduğunu ve bazı klişelere sıkça başvurduğunu da belirtmiştir.
Caroline Framke (Vox): Caroline Framke, diziyi “gerçeklikten uzak ama keyifli” olarak tanımlamış ve Paris’in görsel cazibesini övmüştür. Ancak aynı zamanda dizinin karakterlerinin ve hikayesinin inandırıcılığı konusunda şüphelerini dile getirmiştir.
Bu yorumlar, Emily in Paris dizisinin farklı eleştirmenler ve otoriteler arasında nasıl karşılandığını ve tartışmalara yol açtığını göstermektedir.
Hazırlayanlar: Berkay Köseoğlu, Büşra Ateş