Körlük – Jose Saramago
“Körlük” (Portekizce: “Ensaio sobre a cegueira”), Nobel ödüllü yazar José Saramago tarafından kaleme alınmış büyüleyici bir romandır. İncelememiz için, romanın genel özeti, ana temaları ve karakterlerine bir göz atalım.
Romanın Özeti:
“Körlük”, aniden bir salgınla tüm bir şehri etkisi altına alan bir körleşme olayını konu alır. Bu körleşme, fiziksel kör olma anlamına gelmez; bunun yerine, insanların aniden görmeyi kaybetmesi, beyaz bir perdeye benzer bir durumla karşılaşmalarıyla kendini gösterir. Olaylar, bir adamın arabasının içinde trafikte birdenbire kör olmasıyla başlar. Eşi, ona eşlik eder ve doktor onu kontrol etmek için bir hastaneye götürür. Ancak, doktorun kendisi de kör olur ve hızla yayılan bu “beyaz körleşme” olayı kısa sürede tüm şehri sarar.
Roman, körleşenlerin toplandığı bir akıl hastanesine götürülen bir grup insanın hikayesini takip eder. Hastanenin içinde, insanlık hali, güç dinamikleri, şiddet ve dayanışma gibi temalar etrafında bir dizi olay gelişir. Bu insanlar, dış dünyanın kaosunu ve insanlığın karanlık yönlerini temsil ederken, bir yandan da umudu, dayanışmayı ve insanın içindeki iyiliği temsil ederler.
Ana Temalar:
İnsan Doğası ve Ahlaki Değerler: Roman, insanların zorlu koşullar altında nasıl davrandıklarını ve insan doğasının karanlık yönlerini inceler. Bazı karakterler bencillik, şiddet ve ihanet gibi özellikleri sergilerken, diğerleri ise dayanışma, sevgi ve fedakârlık gösterirler.
Güç ve Otorite: Salgın sırasında, toplumun bazı kesimleri güçlerini kötüye kullanır ve diğer insanları kontrol altına almaya çalışır. Bu, otoritenin kötüye kullanımı ve toplumdaki güç dinamiklerinin eleştirisi olarak yorumlanabilir.
Görme ve Görme Yetisinin Kaybı: Fiziksel körleşme, romanın merkezinde yer alır ve metaforik anlamlar taşır. Görmeyi kaybetme, karakterlerin kendilerini ve diğerlerini daha derinlemesine anlamalarını sağlar ve roman boyunca keşifler yapmalarını sağlar.
İnsanlık Durumu: Roman, insanın kırılganlığını ve acziyetini vurgular. Ancak, aynı zamanda insanın dayanma gücünü, dayanışmasını ve içsel iyiliğini de kutlar.
Karakterler:
Görme Yetisini Kaybedenler: Ana karakterler, körleşenlerin oluşturduğu bir grup insanı temsil eder. Bu karakterler, körleşmeyle birlikte toplumdaki normların altüst olmasını ve insanların gerçek doğalarının ortaya çıkmasını deneyimlerler.
Doktor ve Eşi: Doktor ve eşi, romanda merkezi bir rol oynar. Onların hikayesi, salgının başlangıcını ve yayılmasını izler. Aynı zamanda, doktorun eşinin görmeyi kaybetmemesi ve onun rehberliğinde diğer körleşenlere yardım etmesi, insan dayanışmasının bir örneğini oluşturur.
Görme Yetisini Koruyan Kadın: Romanın ilerleyen bölümlerinde, bir kadın karakterin görmeyi koruduğu ve onun bakımını üstlendiği ortaya çıkar. Bu karakter, roman boyunca umudu ve insanlık değerlerini temsil eder.
Hazırlayanlar: Berkay Köseoğlu, Büşra Ateş